Ankara’da doğdum. İlköğretimimi Ankara İlköğretim Okulunda, lise eğitimimi Ankara Lisesi'nde, lisans eğitimimi ise Kırıkkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladım.
Disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini lise döneminde keşfettim. Futbol, hentbol ve atletizm branşları ile amatörce ilgilendim. Liderlik özelliğinin verdiği bir ruhla 1999 yılında futbol hakemliğine başladım. Aralıksız 24 yıl amatör ve profesyonel birçok yerli ve yabancı futbol özel müsabakalarında görev yaptım. Ankara'da birçok halı saha turnuvaları ve sosyal sorumluluk projelerine imza attım. Birçok devlet kurumunun halı saha organizasyonlarında hakem olarak görev yaptım.
Bu süre zarfında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından açılan profesyonel spor masörlüğü belgesi ve Jimnastik Federasyonu tarafından 1. Kademe Pilates Antrenörlük Belgesini aldım. 2014 yılında kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığım Mengü Spor Kulübünü kurdum ve takım TFF Kadınlar 3. Liginde mücadele ediyor şu an. Tomris Spor Kulübünün de yöneticisiyim. Kulübümde birçok branşları açarak Türk sporuna ve Türk gençliğine hizmet vermekteyim. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından Amatör Denizcilik Belgesini aldım. Ulusal sularda kaptanlık ve kısa mesafe telsiz kullanma belgesine sahibim. Yat kullanmayı bilirim ve severek kullanırım.
Halı sahalarda profesyonellik için, 2017 yılında Türkiye'de bir ilk olan Halı Saha Futbol Federasyonu'nu kurdum. Federasyon olarak, Yargıtay Başkanlığı sponsorluğunda Türkiye'de ilk Halı Saha Kamu Futbol Turnuvasını yaptım. Türkiye'de yüz binlerce futbol severi Halı Saha Futbol Federasyonu ile tek çatı altında toplamaya çalışıyoruz. Birçok sivil toplum kuruluşunda görev yapıyorum. Bunların yanı sıra birçok TV kanalında spor programı yaptım, yapıyorum. “90+Var” programının yapımcısı ve moderatörüyüm. Birkaç gazetede de köşe yazarlığım devam ediyor. Sporun her alanında olmayı, hizmet etmeyi seviyorum.
Rahmetli babam TCDD çalışıyordu bizde tren garının orda lojmanlarda oturuyoruz. Ankara Demirspor Kulübü ile evimiz karşı karşıya. 16-17 yaşlarındayım. Demirspor Altyapısında antrenmanlara çıkıyorum o dönem uzun bir hazırlık sürecinden sonra ligler başladı. Maçlara gidip geliyoruz Hep yedek oturuyorum bazen son beş dakika kala oyuna giriyorum ya da hiç almıyor hoca beni. Lojmanlarda abimin bir arkadaşı var kulakları çınlasın Ahmet Alanka ona dedim “abi hocayla aran iyi söylesen de beni maçta biraz uzun oynatsa. Hiç antrenman kaçırmıyorum“falan... dedi hakem olmak ister misin? "Gel seni hakem yapıyım" dedi. "Yarın sabah 09.00 da hazır ol kursa gidiyoruz" dedi. Ertesi gün kendimi Ulus’taki ANKARA TFFHGD hakem kursunda buldum. Kulakları çınlasın Cengiz Han Bilge kurs hocamızdı. Bir haftalık eğitim aldık. Eğitimden sonra futbola bakışım tamamen değişti kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Bu arada kulüpte antrenmanlara da devam ediyorum. Kendi kendime hakemlik olmazsa futbola devam ederim diye düşünüyorum.
Sonra aday hakemlere maç vermeye başladılar hemen her gün okul maçlarına çıkıyoruz Anıttepe sahasında, yaklaşık bir ay sonra kendi oynadığım takımın maçına atandım. O gece hiç uyuyamamıştım heyecandan. Hiç unutmuyorum o anı seremonideyiz takımlar geldi teçhizat kontrolü yapılıyor. Takım arkadaşlarım şaşkınlıkla bana bakıyorlar ne zaman hakem oldun bu Bahadır mı? Benziyordur diyen falan var. Sahanın ortasına geldik iki takımda biri saygımda biri solumda sıralandı tribünü selamlayacağız. Bizim takım hocası biraz yanaştı bir bana bakıyor bir dönüp yedek kulübesine bakıyor bir bana bakıyor bir yedek kulübesine bir kaç sefer benzettiğini düşünerek şaşkınlıkla bakıyor en son yanıma kadar geldi Bahadır sen misin dedi görünce bir heyecanlandı sarıldı başarılar diledi. Maçtan sonra tebrik etti. Ertesi gün kulübe gittim beni odasında ağırlamıştı yemek yedirmişti kral gibiydim. O günden bu güne hakemlik hayatım oldu.
Birçok kez kadınlar liginde görev aldım. Müsabakaya çıktım. O zamanlar da sadece 2. lig vardı ve takım sayısı da azdı.
Bir gün gene bir kadınlar müsabakası yönetiyorum. Top taca çıktı yön gösteriyorum kimse topa gitmiyor. İki takımda birbirine bakıyor. Dedim kırmızı takım atar topa en yakın kıza dedim sen atabilirsin.
Gitti topu aldı eline. Bir anda degaj yaptı ortalığa dondum kaldım. Dedim ne yapıyorsun hocam? Taç kullandım dedi. :)) Taç atışını ayakla kullananı ilk defa gördüm.
Futbolu, kadını erkeği herkes bilir, yorum yapar ama izlerken bilir yorum yapar. Oynamak ayrı bir meziyettir. Tamamen farklıdır tam bir yetenek işidir, zekâ işidir. Kadını erkeği herkes oynayabilir.
2014 yılı Antalya’da bir hazırlık müsabakası yöneteceğim stada gittim. FRANSA- RUSYA süper lig profesyonel kadın futbol takımları oynayacak. Hayranlıkla takımların müsabakaya hazırlanışını disiplinini profesyonelliklerini izledim gördüm. Yöneticileriyle konuştum ülkelerinde Bundesliga, Premier lig gibi değer gördüğünü devletin desteklediğini anlattı. Bizim süper lig erkek takımlarımız gibi profesyonel bir görüntü, kaliteli bir oyun oynandı. Kamptan döndüğümde biraz araştırma yaptım sonucunda kadın liginin Türkiye'de de önem kazanacağını değerli olacağını öngörmüştüm. 2014 Mengü Spor Kulübünü kurdum. Kadınlar ligine katılma kararı aldım. Annem kulübümüzün kadın yöneticilerinden onunda destekleriyle liglere kayılıyoruz. Kızlarımızla annem ilgileniyor.
Türkiye'de kadın futbolu çok geç süreçte ilerliyor. Kadınlar Ligine destek o dönemlerde az olduğu gibi reklamda yetersiz, kadınların ilgisi de çok azdı. Zamanla bu kulüplerin çoğalması ile değişti ama hala yeteri ilginin olduğunu düşünmüyorum. Federasyonun kadın futbolunu daha cazip hale getirmeli, kadınların futbola ilgisini artıracak eylemler yapmalı. Futbolun sadece erkek oyunu olmadığını velilere kamuoyunda anlatmalı ki herkes çocuklarını rahatlıkla göndermeli.
Öncelikle gençlerimiz spor yapmayı sevmeliler. Futbola yönelen kızlarımız çok şanslılar. Kadın futbolcu lisansını alacaklar. Her erkeğin hayali olan prof futbolcu hayaline kadınlar daha kısa zamanda ulaşacaklar. Zoru başarmak özgüveni arttırdığı gibi hayat kalitenizi de yükseltecektir. Farkı yaratmak için, istikrarlı, disiplinli ve devamlı çalışmak lazım.
Kadınlarımızın futbola başlaması için önce velilerimizin bakış açısını değiştirmemiz lazım biz çocuklardan çok velilerimizi ikna etmekle uğraşıyoruz. Sporun kariyere etkisi yüksektir. Kadınlarımıza çoğu stadlara giriş serbest ama bunu lisanslı kadın futbolculara kendilerini daha özel hissedecekleri bir alanlar yapıp büyük müsabakaları stadlarda izlemelerini sağlamak ilgiyi dahada kalıcı hale getirecektir. Kadın futbol programları olmazsa olmazdır. Women Gool programı kadın futboluna verilen en büyük hizmettir bu desteklenmelidir. Kadın milli sporcularımız kadın mankenlerimiz kadın siyasetçilerimiz kadın iş insanlarımız bu oluşumlarda bulunmalı ve desteklemelidirler. Spor yapmak yapana ve ailesine yük olmamalı.
Her sezon Kadınlar liginde bir belirsizlik oluyor federasyonun değişmesi doğal afetler bazı öncelikler olduğu gibi kadın futbolu önemsenmiyordu. TFF'nin aldığı son kararla kadın futbol komitesinin ayrı bir kurul olarak oluşturulduğu hepimizi mutlu etti. Bundan sonra hızla düzelecektir. İnanıyorum.
Tüm hikâyeler başladığı yerde bitermiş. Zaman tüneline girip geçmişe döndüğümüzde, hepimizin daha yeni yürümeye başladığımız yaşlarda; balonlarla, yün yumaklarıyla evdeki halıların üzerinde futbola başladığımız günleri, daha sonra mahalle aralarında taştan yaptığımız kaleler arasındaki, ayva eşelekleriyle, elmalarla, naylon toplarla devam eden futbol hayatımızı hatırlarız.
Profesyonel Futbol Takımlarımızın altyapıları ve ünlü futbolcular, hep bu aşamalardan geçmiş ve buralarda keşfedilmişlerdir. Büyük sahalarda futbol hayatımız bitince tekrar halı sahalara döneriz yani futbol halıda başlar halıda biter.
Futbol, günümüzde Türkiye’de ve dünyada en yaygın ve de seyircisi en fazla olan spor dalıdır. Güzel yurdumuzda, binlerce halı sahada yüzbinlerce ve her yaştan futbol sevdalısı, halı sahalarda sportmence futbol oynamaktadır. Spora doğuştan kabiliyeti olan kadın, erkek halı saha futbolcularının daha özendirici, daha disiplinli, daha verimli ve daha üst düzey sporcular olmalarını sağlamak. Halı saha sporuna çekidüzen vermek ve buralarda parlayan futbol yıldızlarımızla bu dalda Türkiye’yi; Brezilya ve Arjantin’in de üzerinde bir futbol ülkesi yapabilmek için başladığımız Halı Saha Futbol Federasyonu kuruluşu çalışmaları ve özerk bir halı saha federasyonu ya da TFF bünyesinde olmak adına çalışmalarımızı yapıyoruz. Devlet yöneticilerimizin bilgilerine bu eksikliğin olduğunu sunduk bakalım güzel şeyler olacak.
“Sporun tabana yayıldığı en büyük alanlardır halı sahalar”
Maalesef özellikle Türkiye’nin başkenti Ankara’da büyük bir saha problemi yaşıyoruz Stad problemi var çok geç kalınmış bir oluşum var. Amatör Takımlarımız hali sahalarda liglere hazırlanıyor. Sporun gelişmesi çabası kişilerde azim hırs olmasa bu imkânlarla zor ama hızla düzeldiğini yapılacağını duyuyoruz uçuş ediyoruz.
Unutmamalı,
“Halka hizmet Hakka hizmetti”
Womengool'e yayın hayatında başarılar dilerim. Bedri Akkerman'a ve Akkerman medyaya hizmet veren herkese, sizlere teşekkür ederim.
Konuşmamı, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sporla ilgili sözleri ile sonlandırmak istiyorum:
“Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.”