Ben Ecem Narlıdere. 30 yaşındayım, Ege Üniversitesi’nden mezunum ve İstanbul’da görev yapıyorum. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeniyim. Aslen İzmirliyim.
Şu an Çatalca Belediyespor’da futbol oynuyorum. Kurulduğundan beri yani 2 senedir takımdayım. Her anlamda güzel bir sezon geçirdim, Ligi de 1. bitirdik ve bu sene de 1. Ligde mücadele edeceğiz. Ayrıca şu an Kadıköy Kulübü’nde ragbi oyuncusuyum. 2013 yılından beri de Ragbi Milli Takımında ülkemizi temsil ediyorum.
Tabi ki çift branş olmanın vermiş olduğu zorluklar var, ekstra çalışmam gerekebiliyor. Futbol takım antrenmanlarımız dışında bireysel olarak çalışıyorum. Ragbi branşının maçları futbol gibi Lig şeklinde değil, senede 2 ya da 3 defa Türkiye Şampiyonası kapsamında turnuvalar oluyor ve günde 3-4 maç yapıyoruz. Süresinin 7-7 toplamda 14 dakika olmasından ve kullanılan enerji sisteminden dolayı lig usulüne göre düzenlenmiyor. Ben zorluklarını maçlarım çakıştığında yaşıyorum. Geçen sene ragbi için milli takıma davet edilmeme rağmen Çatalca'nın Play off maçlarına denk geldiği için gidemedim. Bu sene de ligde çok önemli maçlarımız vardı, onunla çakıştığı için ve tempomuz çok yoğun olduğu için turnuvalara da katılamadım. Futbol gün geçtikçe eskisinden çok daha iyi şekilde gelişim gösteriyor. Sanırım artık bir tanesinde yoğunlaşmak zorunda kalabilirim.
Çocukluğumdan beri ailemizde de sporcular olmasından dolayı spora çok büyük ilgim var. Mahallede erkeklerle futbol oynuyordum. Yaşadığımız bölgede o zamanlarda benim için futbol takımı yoktu. 7-8 yaşlarında Göztepe Spor Kulübü’nde erkeklerle futbol antrenmanı yapıyordum. Daha sonrasında basketbol, atletizm ve 7 sene de voleybol oynadım. Ragbiye üniversitede başladım ve 2015 yılında da futbola tekrar dönüş yaptım. Bu nedenle futbola başlamam biraz geç oldu ama branşlaşmamın bana öğretmenlik mesleği için çok olumlu etkisi olmuş oldu.
Tabi ki öncelikle ikisinin de takım sporu olması çok önemli. Ragbi çok hareketli, oyun içerisinde hiç durmadan sürekli koşu halindesiniz diyebilirim. Futbolda da sağ açık oynuyorum. Koşu alanının geniş olmasından dolayı ragbinin faydalarını bu yönde görüyorum. Diğer anlamda zaten bir branşta da iyi olabilmek için gerekliliklerini yerine getirmek durumundayız. Onlar için de devamlı çalışıyorum. Bizler için spor yapmak artık yaşam şekli haline geldi. Öyle de olmalı.
Maalesef ülkemizde sporda cinsiyet algısı var, genel anlamda da spora yatırımlar düşük. Ülke olarak spor konusunda daha çok gelişebiliriz. Ülke nüfusumuz çok fazla, buna oranla daha fazla sporcular yetiştirilebilir. Branşlarda daha başarılı olunabilir. Cinsiyet açısından Futbol kadar çok olmasa da Ragbi branşı pek bilinmiyor. Aslında ülkemiz adına Avrupa'da çok güzel başarılar alıyoruz. Derece yapıyoruz ama duyulmuyor bile. Bütün branşlar için bilinç ve medya daha fazla olmalı. Futbol için de kadın erkek gibi ayrım kelimeleri, “nasıl gelişiriz”, “nasıl daha iyi olabiliriz”i konuşmanın önüne geçmemeli, diye düşünüyorum.
Ben spor aşığı bir insanım. Hayatımın her alanında olmasını istiyorum. Mesleğim de bu zaten. Elbette ki hedefim her zaman bir sezondan daha iyi olmak. Oynayabildiğim yere kadar gitmek isterim, bu her şey olabilir. Tabii ki gençleri de unutmamak gerek:) Sonrasında da ülkemiz için iyi sporcular yetiştirmek istiyorum.