Merhaba, asıl ben teşekkür ederim bize bu fırsatı sağladığınız için
Ordu Spor doğup büyüdüğüm ve hikâyemin başladığı yer tabi ki de çok fazla tecrübe kattı. Mücadeleyi, futbolu birçok şeyi orda öğrendim ben. Antalya’ya gittiğim ilk zamanlarda çok garip geliyordu bambaşka bir takım bambaşka ortam ve en önemlisi bambaşka bir profesyonellik, lig farkını yaşıyordum her seferinde. Bu yıl kısa bir süre Ünye Gücü’nde oynadım o da farklı bir lig olduğu için hepsinin ayrı tecrübeleri var rakiplerin bile farkediyor
Karadeniz oyuncuları ile Akdeniz oyuncuları diye ayırmayalım insan insandan farklıdır bende bu farklılıkları yaşadım tabii ki çeşitli insanlar tanıdım iyisiyle kötüsüyle.
Geçtiğimiz sezon kısa bir Ünye Gücü maceram oldu devreden biraz sonra katıldım takıma, bu sezon ne olacağını bilemeyiz ama ben olsam da olmasam da Ünye Gücü’nün hedefi şampiyonluğa oynamak olacaktır, çalışmalar o yönde ilerler.
Yanlış hatırlamıyorsam 5 maç kala gelmiştim takıma o yüzden kulübün geneli hakkında konuşmam yanlış olur sadece gördüğüm kadarıyla yönetim ilgiliydi, tribün desteği zaman zaman oluyordu ama dediğim gibi kısa bir süre geçirdiğim için geneli hakkında konuşmam yanlış olur, çok fazla fikre sahip değilim.
Sağ açık oynuyorum zaman zaman maçın akışına göre yer değiştirip sola geçtiğim oluyor. Açık oyuncusunun en dikkat etmesi gereken şey bir nefes kontrolü ve 2 bekiyle sürekli iletişimde kalması bence. Yani ben bunlara dikkat ediyorum çünkü iyi bir bekin varsa bekin her bindirdiğinde defansif özelliğini kullanarak bek de kalıp kendini dinlendirebilirsin pozisyon gelene kadar. Orda aldığın 5 saniyelik nefes sana dakikalar olarak geri geliyor zaten. Sakatlık konusunda antrenmanda tehlikeli hareketlerden uzak durarak engel olabilirsin çoğu zaman ama maçta ne yazık ki öyle bir bilinç olmuyor çok iyi ısınmaktan başka bir seçenek yok maalesef ki ama keşke olsa da sakatlığın önüne geçebilsek.
Çoğunlukla tribünü duymuyorum maç içinde odağımı o taraftan uzak tutarak bunu başarıyorum. Genelde kötü yorumu rakip tarafın tribününden alıyoruz sanırım en son 1207 Antalyaspor ve Ataşehir maçında yaşamıştım tezahürat değil ama motivasyon düşürmek için kurulu küçük mobbingler diyelim.
Zaman zaman takip etme fırsatı buluyorum. Antrenmanlar o dönem içerisinde neyi gerektiriyorsa kulüpler de buna yönelik çalışmalar yapıyor yeni antrenmanlarla karşılaşmak oyuncular olarak bizi de heyecanlandırıyor.
Özellikle belirtmek istediğim konu yok sizin de dediğiniz gibi eşitsizlik ve benzeri problemler tek sorun ama yavaş yavaş bunlarda düzeliyor kadın futbolunda. 2 sene önce yaşadığımız olumsuzlukların çoğunu artık yaşamamaya başladık. 8 yıl önceki futbol camiasıyla alakası yok şimdinin, o yüzden zamana ihtiyaç var gün geçtikçe gözle görülür ilerleme kaydetmesi bizim için mutluluk verici umarım bu şekilde devam eder ve önemsendiğimizi hissedebiliriz.