2015 yılında başladığım bu spora ilk 2016 yılında lisanslı sporcu olarak devam ettim. 2 yıl Bakırköy Gençlik Spor kulübünde minikler ve Yıldız kategorisinde mücadele ettikten sonra şu anda bulunduğum Telsizspor’a transfer oldum. 5 sezondur burada A takım statüsünde oynuyorum.
Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük 2. Sınıf lisans öğrencisiyim. İlerideki dönemde üniversitede akademisyen olarak kalmak istiyorum. Hayatımı şu anda yaptığım sporun getirilerine göre planlıyorum. Eğer sporun içindeyseniz, her an bir şeyler değişebilir ve ikinci bir planınız olması gerektiğinin her zaman farkında olmalısınız.
Orta saha oyuncusuyum, tabii ki her oyuncu ülkenin önde gelen takımları ve yurt dışında forma şansı bulmak ister. Ben iş hayatında hep temelden başlama taraftarıyım. Temelden yükselmenin (psikolojik ve fizyolojik) her zaman daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. İlerideki dönemde ülkemin önde gelen takımlarının kadrosunda bulunmak isterim.
Avrupa’daki kadın futboluna önem ve ilgi çok yüksek. Önem verildiği için temel eğitim ve alt yapı daha disiplinli çalışıyor. Tabii ki alt yapıya ve kadın futboluna genel hatlarıyla ülkemizde de aynı şekilde önem verilse, bugün ben dahil birçok kadın futbolcunun yurtdışında forma şansı bulma ihtimali çok daha yükselir. Ülkemizdeki başta kadın futbolu olmak üzere bence futbol branşının en büyük eksiği alt yapı.
Takım yönetimi maddi manevi koordineli şekilde eksiksiz denilecek şekilde çalışıyor. Amacımız ligde şampiyon olup kadınlar 1. Ligine yükselmek. Bunun için uygun adımlar atılıyor ve büyük bir önem ve çaba sarf ediliyor.
Hocalarımızla aramızda güzel bir bağ var. 6 aylık bir çalışma periyodumuz oldu bu dönemde. Neredeyse her gün birbirimizi gördük ve burada aile olduk. Yeri geldiğinde ailemizden çok birbirimizi gördük. Fikir ve düşüncelerimizi açık ve rahat bir şekilde hocalarımız ve yönetim ile paylaşabiliyoruz. Takım oyuncularının düşüncelerine önem veren, sorunlara yapıcı yaklaşan bir yönetimimiz var; bundan dolayı memnunum.
En başta ailelerimiz olmak üzere bizi çevrede tanıdığımız tanımadığımız birçok kişi desteğe geliyor. Bundan dolayı şahsen mutluyum. Bulunduğumuz ilçede tek kadın takımı olduğumuz için de çevreden ekstra ilgi görüyoruz. Tam sayı vermem mümkün değil fakat takımımı yalnız bırakmayan ailem, takım arkadaşlarımın, yönetimin ve hocalarımızın aynı şekilde ailesi ve yakın çevresi deplasman ve ev sahibi olduğumuz maçlarda hep bizimle birlikte. Onların bizi her daim takip etmesi, desteklemesi benim için çok değerli.
Kadın futbolunun en başta belirttiğim gibi en büyük sorunu altyapı ve bilinçsiz insanlarla çalışması. Futbol eğitimi verecek kadar uzmanlaşmamış lisans sahibi ve yeterli bilgisi olmadan takım çalıştıran insanlar kadın futbolunda kol geziyor. Futbol sadece fiziksel ve uygulamalı bir spor değil, teorik bilgisi yetersiz ve yeterli sporcu psikolojisi eğitimi almayan insanların bu iş içinde olmasından dolayı, birçok futbolcunun psikolojik olarak kendi alanından ve yaptığı spordan uzaklaştığını fazlasıyla gördüm. İlgilenen kurum kuruluşlarının daha denetçi yaklaşmasını, üzerinde projeler ve programlarla desteklemesini umut ediyorum. Geçmişten yana gelen futbola cinsiyetçi yaklaşan insanlardan kaynaklı kalıplaşmış bir algı var. “Kadın futbol oynamaz”. Bu algıyı son dönemde ülkemizde kadınlar süper ligi açılmasıyla birlikte de ülke olarak yıkmaya çalıştığımızı düşünüyorum. 10 yıl sonra kadın futbolunun ülkemizde ve dünyada çok daha ilgi göreceğine, çok üst mertebelerde hak ettiği ilgiyi göreceğine inanıyorum. Bir kadın futbolcu olarak size ve kadın futboluna destek veren, ışık gösteren, gelişmesi adına atılan her adım için şahsen teşekkür ederim.