Hayır, herhangi bir spor dalıyla ilgilenmiyordum.
Ben köyde doğup büyüdüm ve köy şartları inanılmaz derecede zor. Maddi durumumuz da pek iyi olmadığı için yazları okul harçlığımızı çıkarmak için hayvanların yanına giderdik. Tarla işlerini yapardık, okul ihtiyaçlarımızı o şekilde çıkarırdık. Çok zorlu bir çocukluk sürecim geçti. Tek oyun anlayışım futboldu boş vakitlerde erkekler ile top oynamaktı. Kendi hayatımı kurtarmak için bu işe adım atmak istedim. Dünya kupası kadın futbol takımlarını televizyonda görmem ve izlemem belki benim için adım atmamın başlangıcı oldu.
En önemli maddi ayrıcalık erkek futbolunda kazanılan para. Kadın futbolunda süper ligde mücadele etmemize rağmen aynı seviyede değil. Bir diğer etken ilgi ve değer aynı değil.
Tabii ki. Amatör ruhtan çıkıp da profesyonel olmak, oynamak kadın futbolunda kaliteyi arttırır. Tribünlerde kötü tezahürat daha az sanki.
Tribünlerde çok kötü tezahüratlara maruz kaldık ki oynadığımız bölgeden veya takımın adından kaynaklandı açıkçası. Saygı, sevgi çerçevesinde mücadele etmeye dikkat ediyoruz. Bazen maç stresinden veya adrenalinin yüksek oluşundan en ufak müdahalede sesler yükselebilir ama kötü niyet olmadı hiçbir zaman.
Kesinlikle öyle, ilham kaynağı oluyor. Bizler için bir takımda başarı geldikçe değer de artar ilgi de.
Şu ana bakıldığında bu şekilde ilerlerse 5 yıl sonra çok daha iyi yerlerde olacağını düşünüyorum. İlginin hızla artacağını düşünmüyorum...
Toplum her zaman hor görmüştür. Fakat zamanla birçok ön yargının yıkıldığına inanıyorum ki, oldu da yavaş yavaş değer görmeye başladık.
Daha çok erkek gibi oldunuz tabirini çok duyuyoruz ve sosyallikten uzak kalıyoruz. Antrenmanlar hayatımızın bir parçası oldu çünkü.
Bu konu göreceli bir şey tabii ama etkisi var. Alt yapıdan öncelik kızlara karakter sonra futbol aşılanması olduğu için sporcular bir nevi topluma hazırlanıyorlar.
Daha çok sponsor ve medya desteğiyle her maçın şifresiz kanallarda canlı olarak yayınlanması. Büyük stadyumlarda oynanması taraftar kitlesinin veya medyanın dikkatini çekebilir.
Kesinlikle eşitlik yok.
Her bölgede scout ekibinin olması ve milli takım departmanının her bölgede olması lazım. Her maça gitme imkanları ve yetenekli kızları keşfetmelerini istiyorum. TFF' nin kesinlikle kadın futboluna olan desteğini yeterli bulmuyorum.
TFF’ nin gençlik müdürleriyle iş birliği yaparak kırsal kesimdeki okullara turnuvalar düzenleyerek yetenekli kızları bulmaları daha kolay olur.
Hayır tabii ki. A takımla antrenman yapıyordum ve hiçbir şekilde ben mücadele etmezsem gönderileceğimi biliyordum ekstra çalışıyordum.
Çok zor bir çocukluk geçirdim ve bu beni daha çok teşvik etti. Futbola tek motivasyonum yaptıklarımın karşılığını yavaş yavaş almam ve doğru yolda olduğuma inancım.
Çok zor oldu. Ben küçük yaşta futbola, yaşıtlarımla maç yapmadan 16 yaşında başladım. Maç eksikliği tecrübesiz bir şekilde sezon ortasında Amed’in A takımına bir hocamın sayesinde gittim bir gün antrenmana çıktım. Hoca bizimle her gün katıl dedi ki sezonun bitimine 5 maç kalmıştı. Ondan sonra sezon bitti yaz tatilinde alt yapı seçmeleri vardı ben yine katıldım seçildim. A takıma seçildim ve ilk profesyonel imzamı o zaman attım. O zamanlar liseye gidiyordum ve lisem ilçedeydi şehre uzaklığı 1 buçuk saatti. Her sabah 5’te uyanır ilçeye gider ve saat 13.00 de şehre dönüp 15.00 gibi antrenmana yetişirdim. Çok zor bir lise hayatım geçti. En büyük engelim okul oldu. Beni zorluklarla baş etmem motive ediyordu, antrenmanlardaki verimim beni mutlu ediyordu.
Ön yargılar işleve geçildikçe bir şeyler başardıkça yıkılır pes etmesinler asla.
Tabii ki şakalar oluyor, işin profesyonelliğini hiçbir şeyin görünürde olmadığını bu kadar basit bir iş olmadığını açıklıyorum. Bende eleştiriyorum onları eksik yanlarını profesyonel davranmadıklarını.
Hedefim en iyi yerlerde futbol oynamak ya da yurt dışında oynamak. Geleceğe yönelik umutlarım var çünkü kadın futbolu gelişiyor ve yavaş yavaş değerlendiğimizi düşünüyorum.
ASKF yani amatör liglerde yaşanan krizleri görüyoruz. Yeterli maddi desteğin olmaması. Kadın futboluna destek çıkacaklarını düşünmüyorum. TFF elinden geldiğince destekte bulunuyor ki kadın futbolunun buraya gelmesindeki en büyük etken TFF. Fakat yeterli mi derseniz ben yeterli bulmuyorum, daha fazlasını da yapabilir.
Öncelikle ayrımın olmadığı bir toplumda gerek dini açıdan bahane edenler gerekse ahlak açısından kadınlar neden futbol oynar bahanesini herkes bir kenara bırakacak ki erkekler ile aynı statüde yer alabilelim. Nasıl ki erkeklerin bu işe yıllarca emek verdiklerini düşünüyorlar ya aynısını kadınların da yaptığı belki de daha fazla zorlandığı bilincinde olan topluma sahip olmamız lazım. Tabii ki erkekler ile fiziksel gücümüzün aynı olmadığımızın bilincindeyiz fakat erkek futbolundan esinleniyoruz. Bu bir gerçek birçok kadın futbolcunun idolü erkek futbolcular onlar gibi oynamak onlara benzemek kadın futbolunda inanılmaz bir fark yaratıyor. Erkeklerle kıyaslanıp kadın futbolunda farkı görebiliyoruz. Bir tarafa ilgi artarken diğer tarafa ise ilgi azalıyor tabi. Kulüpler alt yapıda kendi oyuncusunu iyi yetiştirmeli, şans vermeli, bol bol maç yapılmalı tecrübe kazanmak adına.
Gerek medyada gerekse reklamcılıkta ilgi çekmek adına kadın futbolculara yer verirdim. Erkek A takımı olan kadın takımları her maçta sahaya davet edip taraftarları selamlayarak değerli olduklarını gösterirdim. Böylece kız erkek ayrımcılığı ortadan kalkabilir en iyi imkanlar ile alt yapıdan A takıma kadar olan takımlara maddi olanağı sağlardım.
Esra Erol’a fair play ödülünü verirdim.
Didem KARAGENÇ, Başkan olarak görev yapmasını isterdim.
Evet görüyorum
Hayır, yeterince çaba göremiyorum.
Hayır. Kadın derneklerin de de böyle bir çalışma yok.
Kadın futbolunun içinden biri olarak çıkanlar dinler.