Aslında Şanlıurfa Gençlik sporda birer sporcudan çok aileyiz. Bu yüzden gençlik spor deyince akla sadece antrenmanlar gelmiyor. Bir aile neler yaparsa biz de onları yapıyoruz
Evet, Siirt Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 1. sınıf öğrencisiyim.
Orada bir futbolcu olarak aklınıza gelebilecek her duyguyu her başarıyı her sakatlığı her mağlubiyeti her düşüşü her kalkışı yaşıyoruz. En önemlisi ise futbolcu olarak kocaman bir gururu yaşıyoruz.
Forvet oynuyorum. Beni özel kılan en önemli yeteneğim ise bitiriciliğim. Bunun yanı sıra top hakimiyetim beni ön plana çıkarır.
Anlatacağım hikayem futbola başlama hikayem. Herkes çok sıradan olduğunu düşünebilir başlama hikayem deyince ama benim dönüm noktam aslında. Ben en başından bu konuda yetenekliydim ama kendimi geliştireceğim adımı bir türlü atmıyordum. Ta ki lösemi hastalığına yakalanana kadar. Lösemi olduğumu öğrenince doktorum hayatıma sporu almamı, hareketli bir yaşam sürmemi söyledi. Ben de yetenekli olduğum bu alanda artık bir adım atmam gerektiğini düşündüm ve futbola başladım.
Henüz farklı bir planım yok ama büyük bir planım var, o da milli takımda oynayıp ay yıldızlı formamızı gururla taşımak. Ben 5 yıl sonraki Şenel'i bu formayı gururla taşırken görüyorum.
En büyük destekçim öncelikle babam Mehmet Durmuş, tabi ki bu yolda gelişmem için elinden gelen her şeyi yapan ortaokul hocam Oktay Küçükertuğrul, her zaman her koşulda yanımda olan, sakatlığımda yanımdan ayrılmayan Medine Muşlu. Beni destekleyen ve yanımda olan birçok unuttuğum insana da ayrıca çok minnettar olduğumu ifade etmek isterim.