16 yaşındayım, lise öğrencisiyim.
Yaş ortalamamız 18.
Belirli bir felsefemiz yok, takım halinde tek amacımız her maçta 3 puanı alıp sahaya %100 ümüzü vermek.
Benim futbol serüvenim aslında babamın futbol sevgisinden ve oynayışından esinlenerek başlıyor. Küçüklüğümde babamın çoğu kez futbol maçı izlediğini ve oynadığını gördüm ve ben de mahalledeki arkadaşlarımla birlikte futbol oynamaya ve seyretmeye başladım. Gün geçtikçe bu spora olan sevgim arttı. Futbol konusunda arkadaş çevremden çoğu kişi yetenekli olduğumu ve bir kulübe gitmem gerektiğini söyledi. Ben de bu konuyu aileme danıştım ve 13 yaşında Sicim Grup Ankara Metropol Spor Kulübüne katıldım. 3 yıldır bu kulübün futbolcusuyum.
Takımımızdaki her bir birey birbirini sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde destekliyor. Bu da takımımızda güvenli ve samimi bir ortam hazırlıyor. Hocalarımızla da iletişimimiz çok iyi, bizi her zaman destekliyorlar.
Aslında futbolun her anı bana zevk ve mutluluk veriyor, özellikle mevkim sol bek olduğu için golden ziyade asist ve savunmaya yönelik müdahale yapmak bana her zaman mutluluk verir.
Mücadeleci özelliğim çok ön plandadır. Kolay kolay pes etmem ve rekabetten asla kaçınmam.
Yoğun tempoda geçen bir hayatım var. Evden okula okuldan antrenmana gidiyorum. Çoğu kez derslerimden, okulumdan, tatilimden fedakârlık yaparak futbol kariyerimi sürdürüyorum.
Kendimle savaşmayı sevdiğim için en büyük rakibim kendim.