Şahit olduğum en güzel şey kadın futbol takımlarının altyapı oluşumları. Bu sayede daha çok kız çocuğu futbolla tanışmış oldu ve kendilerini gösterme şansını buldular. Kendimi bildim bileli sokaklarda erkek arkadaşlarımla top oynuyordum. Kadın futbol takımıyla tanışmam biraz geç oldu. Şimdi herkes her yerde kadınlarında futbol oynadığını görüyor ve önyargıları kırılıp kız çocuklarını futbola yönlendirebiliyorlar. Bu çok güzel bir şey.
Birçok eksiğim iyi yönde ilerledi. Sokaklarda kuralsız oynayan çocuklar vardır ya onlardan biri de bendim. Teknik, taktik, oyunu okuma bunlar dışında mental olarak bile iyileştiğimi düşünüyorum.
Şu imkânı ya da desteği görseydim daha iyi yerlerde olurdum demeyeceğim :). Babam da futbolun içinden gelen birisi ve antrenör. Hiçbir zaman futbol oynamama bir şey demedi. Her zaman destekledi. Birlikte halı sahaya gitmişliğimiz bile var. Bu çok güzel bir duyguydu benim için. Sadece o zamanlar şimdi olduğu gibi kadın futbol takımları olduğunu bilseydik küçük yaşta başlamış olurdum ve belki de milli takımda oynamaya şansı bulabilirdim.
Bağcılar Evren Spor forvet oyuncusuyum. Benim görevim gol atmak. Takım arkadaşlarımdan ayırt edici özelliğim fazla sessizim ve biraz küçük :). Bu sebeple rakip te beni sahada tutmuyor. Gollerimin çoğunu rakibe kendimi unutturmam sayesinde attım. :)
Aslında çok önemli bir konu değil. Kulübün başkanının ya da antrenörünün kadın olması. Erkek antrenörlerle de çalıştım. Uzun yıllar da Fatma hocamla birlikte çalıştım. Her antrenörün kendine has bir çalıştırma stili var. Önemli olan kısmı kadınların da bu mesleğin içinde olduğunu kabul etmek. Kadın futbol takımı çalıştırıp kadın antrenörlere laf söyleyenleri çok duydum. Kendisi de geleceğin kadın antrenörlerini yetiştiriyor belki ama farkında değil. Problem kadın ya da erkek olmak değil de daha çok eğitim, üslup olduğunu düşünüyorum. Günün sonunda ben de çocuklara eğitim veren birisiyim.
Kulüpler kendi aralarında nasıl iletişim kuruyorlar pek bilmiyorum ama dayanışma olduğunu düşünüyorum. 3 farklı ilde top oynadım. 3 farklı lig gördüm. Hala eski takımımdaki arkadaşlarımla takımım ya da takımlar hakkında konuşuruz. Karşı karşıya geldiğimizde o maçlar fair play çerçevesinde ilerler. Bu böyle birkaç takım arkadaşınla denk geldiğinde o maçlar daha bir zevkli geçiyor. Rakip takımla bile kenetlendiğin zamanlar oluyor. Öneri olarak şunu söyleyebilirim; gözlemlediğim kadarıyla transfer süreçlerinde oyuncudan çok kulüpler sıkıntı çıkartıyorlar ve oyuncunun değerinden fazla miktarlar ortaya koyup sporu ticarete döküyorlar maalesef. Üzücü bir durum.
Kız çocuklarına ve yetişkinlere yüzme dersi veriyorum. Günümün çoğu 7-14 yaş arasındaki çocuklarla geçiyor. Onlara sadece yüzmeyi öğretmek değil amacım. İleride iyi bir birey olmalarını da istiyorum. Havuza geldiklerinde örnek aldıkları kişi ben oluyorum. Gözlerini dikip beni izleyen çocuklarım bile oluyor. Bu da hareketlerime daha da dikkat etmemi sağlıyor. Sahada kendimden yaşça küçük takım arkadaşlarım veya rakipten kızlar olabiliyor. Onlar maçın heyecanıyla agresifleştiğinde sakinleştirmeyi kendime bir görev gibi görüyorum artık. Bu antrenmanda da maçta da böyle benim için, sakinlik ve tatlı dil her zaman insanı kazandırır.
Öncelikle derginizde bana da yer verdiğiniz için çok teşekkür ettiğimi belirtmek istiyorum. Kadın futbolcuların sesini duyuran bir dergiyi futbolun içinden biri olarak çok önemsiyorum ve bu konuşmaların daha fazla sporcuyla yapılmasını temenni ediyorum. Ne kadar çok sporcuya ulaşırsak bir o kadar da çok sporcu kazanırız diye düşünüyorum. Yaptığınız iş gerçekten çok güzel ve özel. Bizi birbirimize bağlayacak aynı çatı altında toplayıp bizi anlayacak bir kuruluşa tabi ki ihtiyacımız var kadın futbolcular olarak. :)