Soma Zafer Sporun kuruluşunda etkin rolü olan oyunculardan biriydim. Çok zorlu süreçlerden geçtik ve bir sürü yeni insan tanıdım. Hatta transfer olmadan önce kaptanlığını yaptım. Bu zorlu süreçlerde manevi olarak çok güzel anılar biriktirdim. Canım sıkıldığında, bunalıp kafamı başka şeylerle meşgul etmek istediğimde gideceğim bir yer konumuna gelmişti. Hatta günümüz gençleri kafede buluşurlarken biz daha çok arkadaşlarımla orada buluşmayı tercih ederdik. Tahmin edersiniz ki böyle bir ortamdan ayrılmak, ister istemez beni üzen bir durum oldu. Bazen bir şeyler tecrübe etmek için konfor alanından çıkmak gerekir, bende öyle yaptım. Bu ayrılık sonucunda Horozkent'e transfer olduktan sonra takıma adapte olamadım. Maddi sorunlar yaşamaya başladım ve bu durum beni bir süre sonra yordu. Sezon bittikten sonra futbol oynamayı bırakma kararı aldım. Transfer olduğum için hiç pişman değilim çünkü kaybetmedim, öğrendim. Yaşım daha genç öğrenecek daha çok şeyim var. Horozkent Spor ile uzun yıllar rakip olarak oynadım. Bunun sonucunda oraya transfer olunca tabi ki takım ilişkilerimde problemler oldu. Yeni kişiler, yeni bir sistem ve yeni kurallar... Horozkent Spor başarılı bir takım, gelecek sezonlarında maçlarında başarılar diliyorum.
Kadın futboluna artan bir ilgi söz konusu ancak aynı orantıda maddi destek hala sağlanabilmiş değil. Her geçen gün seyir zevki ve kalitesi gelişiyor. Daha hızlı gelişim sağlanabilmesi için profesyonelleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Eskiden maçları izlemeye sadece sporcuların aileleri ve arkadaşları geliyorken şimdi birçok insan farklı şehirlerden geliyor. Bunun en güzel örneği bu sene oynanan Kadınlar Süper Liginin final maçı olabilir. Bizzat izlemeye gidip gözlemlemiş birisi olarak bu gelişim beni çok mutlu etti. Kalitenin yükselmeye başlamasıyla beraber daha fazla TV kanalının maçları yayınlaması gerekli. Geleceğin en doğru yatırımlarından biri olan kadın futboluna herkese maddi manevi destek için çağrıda bulunmak istiyorum.
Bence her iki tarafa da çok iş düşüyor. Önce kulüplere düşen görevlerden bahsetmek istiyorum. Gözlemlediğim birçok kulüpte fark ettiğim bana göre yanlış bir durum var. Genelde futbol bilgisi az, fazla tecrübede bulunmamış antrenörlerimize altyapıyı emanet ediyorlar. Tecrübeli ve kendini geliştirmiş bir antrenöre altyapı teslim edilmeli, terübesi az, yeni mezun olan antrenörlerimiz yardımcı antrenör olarak başlayarak kendini geliştirmelidir diye düşünüyorum. Çünkü her şeyde olduğu gibi futbolda da temel çok önemli ve daha kaliteli bir futbol ve sporcular için bu durum ihmal edilmemeli. Federasyon için söylemek istediğim birkaç şey var. Öncelikle kesinlikle BESYO haricinde antrenörlük belgesi alımı durdurulmalı. Parayla sertifika aldırarak spor dallarında iyi bir gelişim sağlayamayız ve Dünya çapında diğer ülkelere karşı bir rekabet bekleyemeyiz. Bu durumdan ötürü spor dalları ticarethaneye dönmüş durumda. Başka bir problem TFF’nin kulüplere yeterli maddi manevi desteği sağlamaması. Konaklama ve yol paraları kulüpleri büyük ölçüde zorluyor. TFF tarafından verilen ücret az kalıyor ve bu durum birçok kulübün kapanmasına ya da bu durumun sporculara yansıması sonucu futbolculara mağduriyet yaşatmasına neden oluyor. Son olarak söylemek istediğim KADIN FUTBOLU PROFESYONELLEŞMELİ.
Antrenörlüğü ek meslek olarak yapma kararı aldım, çünkü futbola uzun süre emek verdim. İçerisinde kalmak istiyorum. Futbol geçmişi olan birisi olarak iyi kötü tecrübelerimi gelecek nesille paylaşmak istiyorum. Kazanma sevincini, kaybetme üzüntüsünü, 90 dakikanın stresini yaşamaya devam etmek istiyorum. Tercihlerimdeki en etkin nedenler olarak bunları söyleyebilirim.
İyi futbolcu bana göre profesyonel yaşantıya uyum sağlayan, ahlaklı ve çalışkan bir sporcudur. Günümüzde kadın sporcularda büyük bir kesim profesyonel olarak beslenmesine, uykusuna, antrenman ciddiyetini henüz sağlayabilmiş değil. Bunun nedenleri var tabi ki. Başta ekonomik olarak ülkece zor bir durumdan geçiyoruz ve gerekli besin içeriklerini karşılamada zorluk çekiyorlar ya da futboldan yeterli maddi desteği alamadıkları için ek işte çalışmaları gerekiyor. Bunun sonucunda da vücut dinlenemiyor. Antrenmandan alınan verimin düşmesine sebep oluyor. Aranan futbolcu, yaşantısını futbola göre planlayan, antrenman devamlılığı olan, tek işi futbol olan sporcudur. Çünkü ne kadar fazla iş olursa o kadar odak dağılıyor bu da sporcu performansını etkiliyor.
İlk olarak diğer sorularda da bahsettiğim gibi Kadın futbolu profesyonelleştirilmeli. Altyapı sistemleri oluşturulması için kulüplere destek sağlanmalı. Şu an Türkiye'de çoğu kulüp hazır yetişmiş oyuncu almaya çalışıyor. En iyi şartları sağlayan hangi kulüpse oyuncular orayı tercih ediyor. Bu durum nitelikli oyuncu yetiştirmeye döndürülmeli. Bulunan maddi destekler daha çok altyapılar için desteklenmeli. Milli Eğitime çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Hem okul hem spor yürümez deniliyor. Sporcular için devamsızlık kavramında yardımcı olunması gerekiyor. Sınav zamanlarında müsabakalardan ötürü sınava giremeyen sporcular için sınav hakkı tanınmalı. Ayrıca kesinlikle okullar arası futbol müsabakalarında okullara maddi destek sağlanmalı. Kaymakam, Valilik ve Belediyelerinde takımlara araç konusunda yardımcı olması gerekiyor. Uzak deplasmanlarda sporcular çok mağdur oluyor. Sadece başarılı olduklarında değil her anda takımı sahiplenmeleri gerekiyor.