İsviçre'de yaşadığımız yerde yeni bir kulüp açıldı. 5 yaşımda orada idmanlara başladım ve ilk defa 6 yaşımda benden büyüklere karşı sahaya çıkmıştım. U-15 ve U-17 yaş kategorisinde başka bir takıma transfer oldum. Gittiğim kulüp çift lisans çıkartarak hem kızlarla hem de erkeklerle sahaya çıkıp mücadele ettim. Yaz aylarında liglerimiz kış aylarında ise turnuvalarımız yoğun bir takvimle devam ediyordu.
Her şey olması gerektiği gibiydi ve gayet disiplinli bir ortam vardı. Kadroya o hafta hak eden oyuncular giriyordu. Antrenman kaçırma lüksümüz yoktu. Her şey profesyonel bir şekilde ilerliyordu.
Ailevi sebeplerden dolayı Türkiye'ye taşınma kararı aldık ve İzmir'e geldik. İlk 1,5 sene Altay'da forma giydim. Son olarak Konak Belediye Spor'da oynadım. Burada en üst ligde 2 sene boyunca forma giydim. Benden yaşça büyük ve tecrübeli oyuncularla gerek rakip olarak gerekse aynı takımda oynayarak onları izleme ve öğrenme fırsatı buldum. Bunların benim oyunumda çokça etkisi olduğunu düşünüyorum.
Oynadığım kulübümden ayrılmam gerekiyordu. Benim için en doğru karar Soma Zafer Spor Kulübü olduğunu düşündük ve gelip gördüğümüzde de bu kararımızın ne kadar yerinde olduğunu görmüş olduk. Buraya geldiğimden beri takım arkadaşlarımın ve buradaki herkesin desteğiyle adaptasyon sürecini de hızlı atlattığımı düşünüyorum.
Türkiye Millî Takımının bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Milli Takım kampları her ne kadar çok yoğun ve yorucu geçse de Ay Yıldızlı formayı giydiğinizde o yorgunluk yerini gurur ve keyfe bırakıyor. Formayı giydiğimde sadece bana düşen görevleri ve sorumlulukları yerine getirmeyi düşünüyorum ve çabalıyorum.
Ben kendim Fenerbahçe taraftarı olduğum için bir gün Fenerbahçe’de oynamak istiyorum. Yurt dışında da hedefim Almanya’da VFL Wolfsburg'da forma giymek ya da Şampiyonlar Liginde iyi bir şekilde oynayabilecek bir takımda yer almak.