Öncelikle merhaba ben Ebru Şahin. 21 yaşındayım. A.B.B. FOMGET GSK ‘da forma giyiyorum. Aynı zamanda Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri fakültesinde 3. sınıf öğrencisiyim.
Lisanslı olarak 1 seneye yakın hentbolla ilgilendim. Futbola yönelimim aslında ailemden geliyor. Babam ve amcalarım futbolla ilgileniyordu. Bende hem onlar sayesinde hem de Allah vergisi bir yetenek diyelim bu sayede futbolla ilgilenmeye başladım. Başarılarımdan bahsedersem futbol ve spor lisesinde de öğrenim görmem sayesinde futsal ile de tanıştım. Lisede her sene Ankara şampiyonu oluyorduk. Kadınlar 2. Ligi şampiyonluğu, Yıldız Kızlar Türkiye 3.lüğü, Genç Kızlar Türkiye 2.liği, yine futsalda Üniversitelerarası 2. Lig şampiyonu olup süper lige çıkma başarısı gösterdik. Başarılarımın nedeni çok çalışmaktır ve takım arkadaşlarımdır. Aslında başarısızlık diye bir şey yoktur benim için hepsi iyisiyle kötüsüyle tecrübe. Bu tecrübeler aslında başarıya gitmenin büyük sebeplerindendir.
Türkiye’de 5 yıl sonra kadın futbolu erkek futboluyla yarışır seviyeye gelecektir, umudum bu yönde. Amerika ,Fransa gibi ülkeler spor anlamında çok gelişmiş ülkeler. Biz de her anlamda gelişmekte olan bir ülkeyiz. Umuyorum o seviyeye geliriz. Tabii ki ülkemizde kadın futboluna ilgi son yıllarda çok fazla arttı büyük takımlarında lige katılmasıyla bu daha hızlı gelişti. Önümüzdeki senelerde de bu ilginin kat kat artacağını düşünüyorum.
Kadınlar Süper liginden 1. Lige kadar kadın futbolu maçlarının televizyon kanallarında canlı bir şekilde verilmesi, bilinen medyaların veya holdingler ve büyük markaların takımlara maddi manevi destek vermesi hem sporcuları hem de futbolseverlerin ve taraftarların ilgisini çekebilir.
İlk önce kadınlar süper liginin profesyonel statüye bir an önce geçmesi gerek. Diğer ülkelerde bu olay oldukça yaygın. Gençlik ve Spor Bakanlığının TFF’nin desteği var fakat erkek futbolundan az. Temennim ilginin ve desteğin artması.
Yeterli imkanları olmayan kız çocuklarına okullarda tarama yapılıp yetenekli olan kız futbolcularımızın ailesiyle iletişime geçilebilir. Aileden yeterli bilgiler alınıp maddi durumu elverişli değilse her türlü maddi desteği sağlayacak bir kulübe yönlendirilebilir veya sponsor olabilecek bir firma bulunabilir.
Yaklaşık 10 senedir futbol oynuyorum. Bu süreçte yaşadığım zorluklar klasik. “Kızlar top mu oynar” “Erkek fatma” gibi lakaplar takıldı. Ama hiçbir zaman umurumda olmadı çünkü sevdiğim bir işi yapıyorum ve kimsenin ne düşündüğü ne söylediği beni hiçbir zaman etkilemedi. Her insan gibi yaptığın işin karşılığını almak sizi motive eder. otive olmak için aslında yaptığın işten ziyade kiminle yaptığın önemli. Bu yüzden motive olmamda takım arkadaşlarım çok etkili. Onlar sayesinde de motivasyonum ve enerjim fazlasıyla artıyor. Hedefim beden eğitimi öğretmenliği yapmak tabii ki futbolla beraber ama Avrupa’da oynamakta en büyük hayalim.
Erkeklerin bize daha fazla saygı duyması için biraz empati kurmaları gerekiyor çünkü o durumda kendilerini hayal etmek eminim çok etkili olacaktır. Saha içinde aslında erkeklere göre daha agresif oynuyoruz, maçın önemine ve temposuna göre bu değişiklik gösteriyor. Metabolizma ve fizik gücü olarak tabii ki ayrı değerlendiriliriz çünkü yaratılış olarak kadın ve erkek birbirinden çok farklı kas yapıları ve gelişim hızı da gözle görülen bir gerçek. Genç kızlar kendilerini keşfetsinler kendilerine vakit ayırsınlar ve eksik gördükleri şeylerin üstüne gitsinler, asla pes etmesinler.
Tabii ki de maddi gelir olarak erkeklerle eşit statüde olmalıyız. Sonuçta tüm dünyanın en fazla ilgisinin olduğu branşı elimizden gelenin en iyisini yaparak taraftarlara ve insanlara sunuyoruz. Bazı ülkelerde bu statü var.. Ülkemizin de gelişimi açısından büyük bir adım olur.
Women Gool ailesine röportaj yapma fırsatı sunduğu için teşekkür ederim.