Adım Irmak Soyadım Sarıaydın. 2008 doğumluyum. 15 yaşındayım, lise 2. sınıf öğrencisiyim. Ankara'da dünyaya geldim. Tek çocuğum. Hobilerim, futbol oynamak, arkadaşlarımla vakit geçirmek vb. etkinlikler.
Birçok şeyi ben takımımda öğrendim. Alt yapım olsun, pas tekniğim olsun, şutlarım, koşularım olsun. Ayrıca maçlar içerisinde de kendimi daha iyi tanımış ve öğrenmiş oldum.
Takımımızın bu konuma gelmesindeki en büyük etmen öncellikle saygı değer Osman Hocam ve yardımcı antrenörümüz olan Hakan Hocamdır. Sonrasında hepimiz takımımız için elimizden ne geliyorsa, hatta daha fazlasını yaparak bu takımı bu konuma getirdik.
Futbol kariyerim için hedeflerim öncellikle Atamın bir sözü var; "Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim". Bu kelimelerin bende dört dörtlük olması gerekir. Daha sonrasında ahlakım ve futbolumla güzel yerlere gelmek, üst düzeyde herkesin beni parmakla gösterdiği bir birey olmak istiyorum. Ayrıca ülkem için milli takımda forma giymek te isterim.
Sezondaki ilk hedefim; her maç kendimi en iyi şekilde gösterip bu gösteriyi de bol gollü bir şekilde tamamlamak.
Futbola bakış açım şu; ben futbolu hayatımın büyük bir parçası olarak görüyorum ve benim için futbol çoğu şeyden daha kıymetli. Önemli bir nokta da küçüklüğümden itibaren hayatımda olan futbol bundan sonra da hayatımın önemli bir kısmında benimle olsun istiyorum. Aslında insanlar aşkı sadece bir insan üzerinde tanımlar ya, benim için aşk futbol dur. Kısaca futbola bu ilgimi devam ettirip kendimi çok iyi yerlerde görmek istiyorum. Futbola bakış açım bu şekilde
Bence futbol oynayan her bir kişide hırs olması gerekli çünkü hırs olmadan azim olmaz, azim olmadan başarıyı görmemiz çok zor olur. O yüzden hırs çok önemli bir etmen futbolda ama elbette her şeyin bir sınırı olduğu gibi hırsın da bir sınırı var. Çok hırs bu sefer de kendimize zarar verecek şekilde kötü yönde de etkileyebilir. O yüzden maç esnalarında hırsımı genelde aşırıya kaçmamak şeklinde kontrol ediyorum.
Maç sırasında çok fazla favori anlarım olmuştur. Takım arkadaşlarımla geçirdiğim her maç her antrenman benim için çok kıymetli.
Futbolda beni ben yapan özelliklerim, en önemlisi ahlak, sonra saygı ve yeteneklerim, diyelim.
Futbolda beni üzen bir anım yok, inşallah da olmaz. Mutu olduğum an ise kulübe ilk yazıldığım zamanlardı. Çünkü ailem futbol oynamama karşıydı. Beni futbol hariç tüm sporlara yönlendiriyorlar, ben de futbolu çok sevdiğim için kendim gidip hocalarla konuşup kulübe öyle başlamıştım. Bunu halâ unutmuyorum ve iyi ki böyle bir şey yapmışım, diyorum asla pişman değilim.