INDEX

--Öznur Taş Röportajı--, Özgür Kayaoğlu

Merhaba Öznur. Bize biraz kendinden bahseder misin?

Ben Öznur Taş. 22 Yaşındayım. Aslen Trabzon'luyum. Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim. Futbol serüvenim okul takımında oynayarak ve beden eğitimi öğretmenim sayesinde başladı. 1207 Antalyaspor Takımında 2014 yılında lisanslı olarak futbola başladım. Yaklaşık 10 yıldır büyüdüğüm takımın formasını terlettim. 2022-2023‬ sezonun devre arasında Amed Spor kulübüne transferim gerçekleşti. Kendimi futbola ve antrenman yapmaya aşık, gelişmek ve her gün daha iyiye gitmek isteyen biri olarak görüyorum. Hedeflerimi ve hayallerimi her gün antrenmana ve maça çıktığımda gözlerimin önüne getirerek yaşayan birisiyim. Önümde en yakın hedeflerimden birisi olarak doğduğum büyüdüğüm ülkenin milli takım formasını en iyi şekilde terletmek ve yurtdışında temsil etmek var. Her gün daha iyisi olabilmek için de çalışmaya devam ediyorum. Kişilik olarak kendimi eğlenceli, enerjisi bitmek tükenmek bilmeyen ve kaybetmekten asla haz etmeyen biri olarak görüyorum. Futbolu bir hobi olarak değil bir iş olarak görüyorum. Türkiye'de kadın futbolu Avrupa'ya göre amatör olarak görülse de ben bireysel olarak profesyonel hissetmeye ve yaşamaya çalışıyorum. Beslenmemi ve antrenmanlarımı en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Disiplini başarının temeli olarak görüyorum. Kısacası; futbol benim için bir tutku, bir aşk, her daim gelişim göstermeye asla “ben oldum” demeden azimle çalışmaya ve gelişim göstermeye devam etmektir.

Başından beri BİTEXEN 1207 Antalyaspor Kadın Futbol Kulübünde oynadın ama son olarak Amed Sportif Faaliyetler'e transfer oldun. Futbol serüveninle ilgili süreci biraz anlatır mısın, hangi hocalarla çalıştın, takımınla hangi başarılara imza attın?

Yaklaşık 10 yıldır Bitexen 1207 Antalyaspor formasını terlettim. Hüseyin Türk, Tamer Ay, Derya Solak öncülüğünde Yıldızlar-Gençler Kategorisinde Türkiye 1. Ve 3. Olarak birçok başarılara imza attık. Her yıl Süper Lig maçları dışında, Avrupa Ülkeleri ile dostluk ligleri müsabakalarında 100 maçı aşkın turnuvalarda görev aldım. Dostluk maçlarında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek bizlere gurur ve ilham kaynağı oluyor.

Kulübünün bir felsefesi var mı, Başkan, antrenörler ve futbolcular olarak bir aile gibiyiz, diyebiliyor musun yoksa ilişkiler daha mı resmi?

2022-2023‬ Sezonunun devre arasında transfer olmamın en önemli faktörlerinden biri, birçok kulüpte başarılara imza atmış olan Teknik Direktör Ramazan Erin ve ekibi. Buraya transfer olmamda etkileri çok büyük. Bir oyuncunun en önemli isteği, disiplinli ve iyi bir antrenör ile çalışmaktır. 2 ay önce Amed'e transfer olduğumda bana Sayın Başkanımız Cahit Akın, Yöneticimiz Besra Ekinci ve takım arkadaşlarım çok sıcak ve çok samimi hissettirdiler. Hem bir aileyi hem de olması gerektiği gibi resmiyeti hissettim. Çalışmalarımızı sıkı bir şekilde sürdürüyoruz. Herkesin tek bir amacı var “Başarı”.Takım arkadaşlarım ve hocalarımla bir aile ortamı yakaladık. Birlikte iyi ve disiplinli bir şekilde sabrederek, mücadele ederek başarılara imza atmak istiyoruz.‬

Türkiye'de Kadın Futbolunun gelişimi için TFF, ASKF ve Gençlik Spor Bakanlığı gibi kurumların yeterli çalışmayı yaptıklarını düşünüyor musun?

Türkiye’de son 2 yıl haricinde hak edilen ilginin Kadın Futboluna verildiğini düşünmüyorum. Belki de halâ şu an hak ettiğimiz maddi manevi ilgiyi görmüyoruz. Kadın futbolu gün geçtikçe gelişmeye devam ediyor. Ama maalesef Federasyon tarafından gerekli ilgiyi tam anlamıyla göremiyoruz.

Belli bir yaştan sonra futbolu bıraktığında Türk Kadın Futbolunun gelişimi için bu sektörde antrenör, kulüp başkanı veya spor yorumcusu gibi alanlarda devam etmek gibi hedeflerin var mı?

En başta da söylediğim gibi futbol benim için bir tutku. Sonrasında elbette futbolun içinde kalmak istiyorum. Gelecek vaat eden sporcular yetiştirmek istiyorum. Kadın futbolunun önünü açmak ve paydaşların bu işi hobi olarak değil de bir iş olarak görmesini istiyorum. Karşımda görmek istediğim ve çalışmak istediğim antrenörleri görüyorum. Belki ben de bir gün onlar gibi sporcu yetiştirebilirim. Neden olmasın :)

Sence erkeklerle aynı büyüklükteki sahada top koşturmak bir kadın olarak daha zor değil mi?

Erkek ve kadın futbolu arasında fark olarak görülebilen tek olgu fiziksel faktörler. Yoksa futbol aynı futbol, bir fark göremiyorum. Taktiksel olarak aynı görüyorum. Sahaya çıktığımızda bir cinsiyet yok. Zamanla bu farkın değişeceğini düşünüyorum.

Türk kadın futbolunun Avrupa standartlarına ulaştığını söyleyebilir misin yoksa bu konuda biraz daha mı çalışmamız gerekir?

Bunu üzülerek ifade ediyorum, Türk kadın futbolunun Avrupa standartlarının çok gerisinden geldiğini düşünüyorum. Hem futbol olarak hem de maddi anlamda. Avrupa, futbola kadın veya erkek olarak bakmıyor. Fiziksel ve mental anlamda antrenmanları bireysel ve taktiksel çalışmaları aynı şekilde sürdürmeye çalışıyor. Tamamen profesyonel yaşıyorlar ve öyle hissettiriyorlar. Bizim halâ bazı şeyleri aştığımızı düşünmüyorum. Alt yapı olarak kız çoçuklarına verilmesi gereken eğitimi en iyi şekilde veremiyoruz. Hep bir taraf eksik kalıyor. Ya fiziksel anlamda çok güçlüyüz ya da teknik olarak çok iyiyiz. Avrupa ve Türkiye arasında en önemli fark; onlar disiplinli ve sisteme bağlı, fiziksel anlamda kapasiteleri yüksek. Bizler ise teknik anlamda onlardan daha yetenekliyiz ama tembeliz. Profesyonel yaşamayı ve hissetmeyi bilmiyoruz. Aslında en önemli faktörlerden birisi de maddiyat. Türkiye'de kadın futboluna hak edilen değer verilse daha çok başarılı olabilir ve daha çok alttan sporcular yetiştirebiliriz. Maddi imkansızlıklar, yetenekli birçok sporcuyu futbolu bırakmak zorunda bırakabiliyor, imkansızlıklar dahilinde yetenekli olduğu işten de uzaklaştırabiliyor. Umarım en kısa sürede hak ettiğimiz değeri layığı ile hisseder ve yaşayabiliriz. Bizler de kadın futbolunu Avrupa standartlarına başarıyla taşıyabiliriz.